Mumsema

Şefaat Var Mıdır

  • 01 Kasım 2021
  • 723 kez görüntülendi.
Şefaat Var Mıdır
resmin alt tagı

Şefaat Var Mıdır

“Şefâat” Arapça bir kelime olup lügatta; başkasından bir başkası için hayrı istemektir. Istılahta ise; Kıyâmet gününde şefâatçilerin, günahkâr olan Müslümanları Cehennem azabından kurtarmak için Allâh’tan af ve mağfiret dilemeleridir. Şefâat hem Kur’ân-ı Kerîm’le hem Hadîs-i Şerîf’lerle hem de âlimlerin icmaı ile sabittir.

Allâh-u Teâlâ El-Bakarah Sûresi’nin 255. Âyet-i Kerîmesi’nde şöyle buyuruyor:

۞‭ ‬مَن‭ ‬ذَا‭ ‬الَّذِي‭ ‬يَشْفَعُ‭ ‬عِنْدَهُ‭ ‬اِلَّا‭ ‬بِاِذْنِهِ‭ ‬۞

Anlamı: “O’nun (Allâh’ın) izni olmadan kim şefâat edebilir ki!”

Allâh-u Teâlâ El-Enbiyâ Sûresi’nin 28. Âyet-i Kerîmesi’nde şöyle buyuruyor: 

۞‭ ‬وَلَا‭ ‬يَشْفَعُونَ‭ ‬اِلَّا‭ ‬لِمَنِ‭ ‬ارْتَضَى‭ ‬۞

Anlamı: “Allâh’ın dîninden razı olduğundan başka kimseye şefâat etmezler.”

İmâm Muslim ve İmâm Tirmizî’nin rivâyet ettikleri bir Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: “Her Peygamberin kendisinden kabul edilen bir duası vardır. Öyle ki her Peygamber bu duasında çabuk davranmıştır (duasını dünya hayatında istemiştir).
Ben ise onu Kıyâmet gününde ümmetime şefâat
etmek için sakladım. O halde ümmetimden şirke düşmemiş bir halde ölen kimse inşâallâh ona nâil olacaktır.”

İmâm Hâkim, İbn Hibbân ve başkalarının da rivâyet ettiği sahîh bir Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: “Şefâatim, ümmetimin büyük günahkârlarınadır.”

İmâm Beyhakî ve İmâm Darakutnî’nin rivâyet ettikleri bir Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz ﷺ‭ ‬şöyle buyuruyor: “Kim kabrimi ziyaret ederse şefâatimi hak etmiştir.” Hadis hafızı İmâm Es-Subkî bu hadîsin isnâdının kuvvetli olduğunu bildirmiştir.

resmin alt tagı

İmâm Muslim ve İmâm Ahmed’in rivâyet ettikleri bir Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyuruyor: “O günde (Âhiret’te) secdeye kapanıp Allâh’a dua ederim. O zaman bana şöyle denir; (Yâ
Mu
hammed) başını kaldır. İste sana verilsin, şefâat et şefâatin kabul olunsun ve söyle, sen işitilensin. Ben de ‘Ümmetim ümmetim’ diyeceğim.”

Bu konu İlginizi Çekebilir ;  Allah'ın El-Alim İsminin Anlamı Nedir ?

İmâm İbn-i Mâceh ve İmâm Ahmed’in rivâyet ettikleri bir Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyuruyor: “Bana iki seçenek sunuldu; ya şefâat ya da ümmetimin yarısının Cennete girmesi. Ben de şefâati seçtim, çünkü şefâat daha geniş ve daha kapsamlıdır.”

Şefâati inkâr edenlere gelince bu inanç üzerinde kalırlarsa muhakkak ki onlar şefâatten mahrum kalacaklardır. Bu konuda o kadar âyet ve hadis vardır ki, bir yazıya sığdıramayız. Yukarıda zikredilen âyet ve hadîsler sadece bir örnektir. 

Şefâati inkâr edenler, kendilerince bunu
El-Muddessir Sûresi’nin 48. âyetine dayanarak iddia ettiler. Bu âyetin manası şudur: “Artık şefâatçilerin şefâati onlara fayda vermez.” Hâlbuki bu âyet kesinlikle Müslümanlar hakkında değil, müşrikler hakkındadır. Bu âyetten önce gelen âyetler de bunu açıkça gösteriyor. İşte o âyetlerin manaları:

42.“Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?“ 43. Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik, 44. Yoksulu doyurmuyorduk, 45. (Bâtıla) dalanlarla birlikte dalıyorduk, 46. Âhiret gününü de yalanlıyorduk, 47. Sonunda bize ölüm geldi. 48. Artık onlara şefâatçilerin şefâati fayda vermez.”

İşte kendisinden önceki âyetlerden de anlaşıldığı üzere âyetin müşrikler hakkında olduğu apaçıktır. 46. âyette geçen  “Âhiret gününü de yalanlıyorduk.” ibaresinden de müşrik oldukları bellidir. Çünkü âhiret gününe iman etmeyen, Müslüman değil, müşriktir. Dolayısıyla 48. âyette geçen “Artık şefâatçilerin şefâati onlara fayda vermez” yani o müşriklere şefâatçiler şefâat etmez. Çünkü şefâat sadece Müslümanlar’a mahsustur. Kâfirlere Kıyamet gününde şefâat yoktur.

El-Enbiyâ Sûresi’nin 28. âyetinin manası şöyledir: “Allâh’ın, dîninden razı olduğundan başka kimseye şefâat etmezler.” Yani sadece Mü’minlere şefâat vardır. Yani îman üzere ölenin dışındaki kimseye şefâat etmezler. Kâfirlere, ne Peygamberlerden biri ne Melekler ne de başkalarşefâat eder. Hatta Efendimiz Muhammed ﷺ‭ ‬akrabalarından dahi olsa (tıpkı Ebu Leheb gibi)  küfür üzere ölen kimseye şefâat etmez. Aynı şekilde Efendimiz Îsâ kendisine ibâdet edenlere şefâat etmez. Efendimiz Mûsâ da, Îsâ ve
Muhammed’i yalanlayan yahûdilere şefâat etmez.

Bu konu İlginizi Çekebilir ;  Sırat Köprüsü Hakkında

Kimler Şefaat Ederler

Peygamberler, ilmi ile amel eden âlimler, şehitler ve melekler şefâat ederler. Peygamberler yaratılmışların en fazîletlisidirler  ve onların da en fazîletlisi Efendimiz Muhammed’dir. Peygamberler ümmetlerinden bazı büyük günahları olanlara şefâat ederler. Allâh’a söven; Peygamberlerle, Meleklerle, namazla, oruçla veya şerîatın hükümleriyle alay eden kimseye şefâat etmezler. Çünkü o kişi kâfirdir. Kafire de asla şefâat edilmez.

Meleklerin kesinlikle günahları yoktur. Allâh’a ibâdet etmekten başka bir şey seçmezler. Allâh nezdinde üstündürler. Hepsi Müslümandır. Allâh’a taat eder kesinlikle isyan etmezler. Allâh-u Teâlâ melekleri, tövbe etmeden ölen  günahkâr Müslümanlar’a Âhiret’te şefâatçi kılar.

Aynı şekilde Allâh yolunda şehit düşen Müslüman, kendi ailesinden 70 günahkâr Müslümana şefâat eder.

Ayrıca ilmiyle amel eden sadık, takva sahibi âlimler de şefâat ederler.

resmin alt tagı
Bildir
guest

0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle
0
Tıkla Soru Sor Yada Yorum Yapx