El Furkan Süresi 70’inci Ayeti
El Furkan Süresi 70’inci Ayeti
Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
إِلَّا مَن تَابَ وَءامَنَ وَعَمِلَ عَمَلًا صَالِحًا فَأُوْلَئِكَ يُبَدِّلُ اللهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ
El-Furkân 70
Anlamı: “Ancak tövbe edip, iman ettikten sonra Allâh onların günahlarını bağışlar ve yapacakları hayırlı amellerin sevabı onlara yazılır.”
Bazı insanlar bu âyeti açıklarken diyorlar ki:
“İşlenmiş olan günahtan tövbe edilirse o günahın kendisi sevaba çevrilir.” Bu kesinlikle doğru olmayan bir görüştür. Hatta vefat eden biri hakkında şöyle dua edenler var: “Allâh’ım onun seyyiatlarını hasenatla tebdil eyle.” Bu görüşü savunanlar, sahih olmayan bir hadise dayanarak bunu söylemektedirler. Doğru olmayan bu hadisi, Ebû Hureyre’nin naklettiğini iddia ediyorlar. İddia edilen hadis şöyledir: “Kıyamet gününde keşke daha fazla günah işleseydim diyenler olacaktır. Bunlar kimlerdir diye sorulduğunda, Allâh’ın günahlarını sevaplarla değiştirdiği kişilerdir, diye cevap verdi.”
Ellusi, tefsiri’nde bu hadisin sahih olmadığını bildirmiştir. Yine Ellûsi tefsirinde, el-Hefâci’nin “Beydâvî Tefsirinin Haşiyesi” isimli kitabında şöyle dediğini bildiriyor: “Bu hadisin uydurulmuş olduğunun alameti bellidir, çünkü günah olan amelleri dilemek kötüdür.”
Aynı şekilde Ömer efendimize iftira atılarak, “İşlenmiş olan günahtan tövbe edilirse o günahın kendisi sevaba çevrilir.” görüşünü savunduğu için şöyle dediğini iddia
etmektedirler: “Kıyamet gününde sizden daha fazla sevaplarım olacak, çünkü cahiliye döneminde sizden daha fazla günahlarım olmuştur.” Bu görüş kesinlikle doğru değildir, çünkü bu görüş insanları günah işlemeye teşvik etmektedir.
Halbuki bu görüşün doğru olmadığını şu âyet göstermektedir.
يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِنْ سُوءٍ تَوَدُّ لَوْ أَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُ أَمَدًا بَعِيدًا
Âl-i İmrân 30
Anlamı: “O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazır bulur. Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe olmasını diler.”
Binaenaleyh, âyetten maksat, önceden kötü bir hal üzere olan kişi tövbe ederek bu durumdan kurtulmuş ve kötü amel işlemek yerine artık hayırlı amellerle meşgul olarak, halini düzeltmiştir. Tövbe ettiği için günahları silinir ve yapacağı hayırlı amellerinin sevabı yazılır.
Müfessirler, el-Furkân Sûresi’nin 70.ayeti hakkında şöyle dediler:
İmam Taberî (Tefsiri Taberî): Allâh, tövbe edenin tövbesini kabul eder. Onların şirkini iman etmekle ve zinayı iffetle değiştirir. (İbni Abbâs)
İmam Beydâvî (Tefsiri Beydâvî): Onlara, tövbe etmeleriyle geçmişteki günahları silinip yerine taat işlemelerinin sevabı verilir.
İmam Suyûtî (ed-Durru’l-Mensûr): Allâh onların küfrünü imanla, günahlarını taatlerle ve cahilliklerini ilimle değiştirir. (İbn-i Abbâs)
İmam Ebû Suûd (Tefsiri Ebû Suûd)
Onlara, tövbe etmeleriyle geçmişteki günahları silinip yerine taat işlemelerinin sevabı verilir.
Önceden yaptıkları (kötülükler)in yerine zıtlarına (hayırlara) muvaffak kılar.
Onların şirkini imanla ve zinayı iffetle değiştirir.
İbn-i Kesîr (Tefsir İbn-i Kesîr el-Bidâye ve en-Nihâye):
Kötülükleri yapma yerine iyilik yapmaya muvaffak olmak. (İbn-i Abbâs)
Kişi kötü bir hal üzereyken, Allâh onu iyi bir hale ulaştırır. (Atâ bin Ebî Rabâh)
Allâh onların putlara tapma halini, Allâha ibadet etme haline çevirmiştir. Müşriklerle evlenmeyi, müminlerle evlenmeyle değiştirir.(Said bin Cubeyr)
Allâh, onların kötü amellerini iyi amellerle, zinayı iffetle ve küfrü imanla değiştirmiştir. (Hasan-i Basri)
İmam Râzî (Tefsiri Râzî-Tefsiri Kebîr)
Değiştirme meselesi dünyada olur. Onların şirk üzerindeyken yapmış oldukları kötü ammelerini İslama girdikten sonra iyi amelle değiştirir. Onların şirkini imanla, zinayı iffetle değiştirir. (İbn-i Abbâs, Hasan-i Basri, Katâde ve Mucâhid)
Günahın kendisi sevaba dönüşmez. Ancak günah tövbeyle silinir ve tövbenin sevabı yazılır. (Ez-Zeccâc)
İmam Kurtubî (Tefsiri Kurtubî)
Kâfir yerine mü’min ve günahkâr yerine itaatkar yazılır.(En-Nahhâs)
Şirklerini imanla değiştirir. (Mucâhid, Dahhâk ve Hasan)
Bazıları bu değiştirme ahirette olduğunu iddia ederler ancak böyle değildir. Değiştirme dünyada olur. Allâh, onların şirklerini imanla, şüphelerini ihlâsla ve fücurlarını iffetle değiştirir. (Hasan-i Basri)
Günah yerine sevap yazılmaz, ancak günahtan tövbe olur ve tövbede sevap vardır. (Ez-Zeccâc)
Diyanet Tefsiri, Kur’ân Yolu Tefsiri Cilt 4 Sayfa 139: Allâh, onların tövbe etmezden önceki kötü hallerini tövbe ettiklerinde iyi hallere çevirir ve onlar bundan böyle inkâr yerine iman ederler, isyan ve günah yerine itaat ve takvâya yönelirler; tövbe etmezden önce kötü insan iken tövbe sayesinde Allâh’ın da yardımıyla iyi insan, iyi mü’min
olurlar (Râzî). Bazı sahâbîlerin ve âlimlerin, âyetin bu cümlesi hakkındaki görüşleri ise şöyledir: Buradaki “değiştirme ve çevirme” (tebdîl), sadece “affetme” anlamına gelir, demişlerdir. Yani Allâh onların söz konusu günahlarını affedecektir, yoksa onları iyiliklere çevirmeyecektir.